İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | pander to f. | yaranmak | ||
That is pandering to the lobby and has nothing to do with the cultural discrepancies that exist between our peoples. Bu lobiye yaranmaktır ve halklarımız arasında var olan kültürel farklılıklarla hiçbir ilgisi yoktur. More Sentences |
||||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | pander to f. | sömürmek | ||
That party is always pandering to the middle class. O parti her zaman orta sınıfı sömürüyor. More Sentences |
||||
Öbek Fiiller | pander to f. | kullanmak | ||
That party is always pandering to the middle class. O parti her zaman orta sınıfı kullanıyor. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | pander to f. | çıkar amacıyla birinin olumsuz bir eğilimini tatmin etmeye çalışmak | ||
Genel | pander to f. | pezevenklik etmek | ||
Genel | pander to f. | kapris yapmak | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | pander to f. | amacına ulaşmak için yalvarmak | ||
Öbek Fiiller | pander to f. | faydalanmak |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | pander to one's whim f. | kaprisini çekmek |
Genel | pander to one's whims f. | naz çekmek |
Genel | pander to one's whims f. | nazını çekmek |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | pander to (one) f. | (birine) (kötü olsa da) istediğini vermek |
Öbek Fiiller | pander to (one) f. | (birinin) kötü/basit zevklerine, vahşice düşüncelerine hitap etmek |
Idioms | ||
Deyim | pander to somebody f. | birine (kötü olsa da) istediğini vermek |